Ulthera: Cilt Sıkılaştırma ve Gençleştirme Teknolojisi
Ulthera, yüz ve boyun bölgesindeki zamanla oluşan gevşeme ve sarkma görünümünü iyileştirmeye yönelik olarak kullanılan, odaklanmış ultrason teknolojisine dayalı bir uygulamadır. Cerrahi bir işlem gerektirmeden, cildin derin katmanlarına enerji ileterek bu bölgelerde sıkılaşma etkisi oluşturmayı hedefler. Kliniğimizde, kişisel değerlendirme sonrasında bu teknoloji uygun görülen hastalarda bir seçenek olarak sunulmaktadır.
Ulthera nedir?
Ulthera, yüz ve boyun gibi bölgelerde cildi sıkılaştırmak ve yaşlanma belirtilerini azaltmak amacıyla kullanılan, FDA onaylı bir yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason (HIFU) teknolojisidir. Bu teknoloji, cildin derin katmanlarına kontrollü ısı enerjisi ileterek kolajen üretiminin artmasını sağlar. Böylece zamanla daha sıkı, daha gergin ve daha canlı bir cilt görünümü elde edilir.
Ulthera’nın avantajları nelerdir?
Cerrahi kesi gerektirmeyen bir seçenektir: Ulthera, odaklanmış ultrason teknolojisi ile cilt altı dokuları hedefler; bu sayede işlem sırasında kesi yapılmaz, dikiş kullanılmaz.
Tek seansta uygulanabilir: Uygulama çoğu hastada tek seansta tamamlanır; seans süresi, çalışılacak alanların genişliğine göre belirlenir.
Günlük hayata dönüş genellikle hızlıdır: İşlem sonrası dönemde çoğu kişi aynı gün içinde temel günlük aktivitelerine devam edebilmektedir.
Cildin derin katmanlarını hedefler: Enerjinin cildin daha derin tabakalarına yönlendirilebilmesi, kolajen üretiminin desteklenmesine katkı sağlayabilir.
Ciltteki değişim süreci zamana yayılır: Bazı hastalarda uygulama sonrasında süreç ilerledikçe, ciltteki toparlanma hissinde ve genel görünümde kademeli değişimler gözlenebilir.
Bu avantajlar, her hastada aynı düzeyde ortaya çıkmayabilir; etkinlik ve süreç kişisel özelliklere göre değişir.
Kimler Ulthera’yı tercih etmelidir?
Ulthera, hafif ve orta düzeyde doku gevşekliği bulunan kişilerde, ameliyatsız yöntemlerle yüz ve boyun bölgesinin desteklenmesini düşünenler için seçenekler arasında yer alır. Cilt yapısının ultrason enerjisine uygun olup olmadığı, işlem öncesi yapılan detaylı değerlendirme ile belirlenir.
Beklenen etkiyi hangi bölgede ve ne ölçüde sağlayabileceği, kişinin cilt yapısı ve dokusal ihtiyaçları doğrultusunda planlanır. Bu nedenle işlem, her bireyde farklı bir sonuç profiline sahip olabilir. Uygunluk ve tedavi sürecinin nasıl şekilleneceği, hekim değerlendirmesi ile netleşir.
Dermapen: Cildinizi Yeniden Canlandırmayı Amaçlayan Mikro İğneleme Yöntemi
Günümüzde cilt görünümünü destekleyen uygulamalar arasında yer alan Dermapen, cildin yenilenme sürecini uyarmayı hedefleyen modern bir mikro iğneleme yöntemidir. Ciltteki matlaşma, elastikiyet kaybı ve çeşitli iz görünümü gibi durumlarda hekimin değerlendirmesiyle tercih edilebilecek ameliyatsız seçeneklerden biridir.
Dermapen nedir ve nasıl çalışır?
Dermapen, cildin üst tabakasına çok ince mikro kanallar açılmasını sağlayan, mikro iğnelerle çalışan bir cihazdır. Bu mikro kanallar, cildin kendi onarım sürecini uyarmaya yardımcı olur. Uygulama sonrasında cilt, bu mikro hasarı onarmak üzere doğal yenilenme mekanizmalarını devreye sokar ve bu süreçte kolajen–elastin üretimi desteklenebilir. Bu nedenle işlem sonrası dönemde cilt dokusunda zamanla daha canlı ve daha taze bir görünüm oluşabilir. Etki ve süreç kişiden kişiye farklılık gösterir.
Dermapen’in avantajları nelerdir?
-
Cerrahi bir müdahale gerektirmez: İşlem sırasında kesi veya dikiş uygulanmaz.
-
Uygulama alanı geniştir: Yüz, boyun, dekolte, eller gibi farklı bölgelerde değerlendirilme imkânı vardır.
-
Günlük rutin genellikle kısa sürede devam eder: Çoğu kişi uygulama sonrası temel aktivitelerine aynı gün dönebilir.
-
Cildin doğal yenilenme sürecini destekler: Mikro kanalların açılmasıyla cildin kendi onarım mekanizmaları harekete geçebilir.
Belirtilen avantajlar, her hastada aynı düzeyde ortaya çıkmayabilir; sonuçlar kişisel cilt yapısına ve uygulama planına göre değişir.